3 Mart 2014 Pazartesi

SAFRANBOLU GEZİ NOTLARI

   Safranbolu İstanbul'dan 411 KM, yaklaşık 4,5 saat sürüyor. Tabii yolda herhangi bir duraklama yaşamazsanız. Fakat ben size daha önceki yazımda da belirttiğim gibi High Way Outlet'e uğramadan geçmeyin derim. Gerçekten büyük bir avm ve içerisinde neredeyse bütün büyük markaların outlet mağazaları var.
   Safranboluyu detaylı olarak gezmek istiyorsanız bir gece konaklamanızı tavsiye ederim. Çünkü zaten ilk gününüzün 4,5 - 5 saatlik bir kısmı yolda geçiyor.
  Safranboluya giderken yanınıza sizin için de faydalı olacak aşağıda resmini paylaştığım gezi haritasını alabilirsiniz. En azından gideceğiniz yerlerin planlamasını yapmanız daha kolay olur.



   Safranbolu'ya vardığınız zaman önce şehir merkezine inersiniz. Bütün yollar sizi oraya çıkartır (Kazdağlıoğlu Meydanı). Şehir merkezine inerken sağ tarafınızda bir ilköğretim okulu kalır. Aracınızda aklınız kalmadan ve park yeri arama derdi olmadan aracınızı buraya makul bir ücret karşılığında bırakabilirsiniz. Bunun dışında da bırakabileceğiniz sokaklar var, fakat sokaklar çok dar ve engebeli. Yine de karar sizindir.
   İlk önce sizi uyarmam gereken konulardan birisi de mutlaka rahat bir spor ayakkabı ile gitmeniz. Altının da kaymıyor olması gerekir. Çünkü yerler arnavut kaldırımı veya normal kaldırım değil. Eski zamanlardan kalma taşlar döşenmiş şekilde duruyor. Aynı şekilde sonrasında gideceğiniz Mencilis Bulancak mağarasında da ayağınızın kayma riski var. Bu sebeple rahat ve altı kaymayacak ayakkabı Safranbolu gezisi için önemli.
   İlk gezilecek yerlerin başında şehir merkezine çok yakın olan Kaymakamlar gezi evi var. Gezi evinin içi eski zamanlardaki adetler canlandırılarak düzenlenmiş. Evdeki bütün detayları görebilmeniz mümkün. Aynı zamanda evi gezmeye başlamadan önce size küçük bir rehberlik hizmeti de veriliyor. Evin geçmişi, odaların ne şekilde kullanıldığı anlatılıyor. Bence gayet güzel bir uygulama olmuş.

Kaymakamlar Gezi Evi
Kaymakamlar Gezi Evi









   Kaymakamlar gezi evinden çıktıktan sonra yukarıya doğru giden merdivenleri takip ettiğiniz zaman Hıdırlık Tepesine çıkmış oluyorsunuz. Hıdırlık tepesinden şehri kuş bakışı izleyebilir ve güzel resimler çekebilirsiniz. Giriş ücreti gayet komik bir rakkam. Sadece 1 TL ödeyerek çıkabiliyorsunuz. Aynı zamanda Hıdırlık tepesinde bulunan çay bahçesinde şehri seyrederek çayınızı yudumlayabilir, hatta isterseniz nargilenizi içebilirsiniz. Şehir manzarasına karşı gayet keyifli bir mekan yapılmış.







Su Kabakları
 










   Hıdırlık tepesinden ayrıldıktan sonra aşağıya doğru iniyorsunuz ve İzzet Mehmet paşa Camii'ne varıyorsunuz. Camiiye giderken ufak bir çarşının içinden geçiyorsunuz. Fırından alacağınız sıcacık simitinizle birlikte çarşıyı gezebilirsiniz. Çarşının içinde su kabağından yapılan çok güzel ışıklardan alabilirsiniz.




Lamba Haline Getirilmiş Su Kabakları



   Çarşıdan devam ettiğiniz zaman İzzet Mehmet Paşa Camiine varıyorsunuz, içinden geçerek Demirciler çarşısına varıyorsunuz. Demirciler çarşısında aklınıza gelebilecek her türlü süs eşyası, antika ve değişik objeler bulabilirsiniz. Seçenek sonsuz gibi :) Aralarından bir tanesi kesinlikle sizin için.








   Benim kendim için seçtiğim ve şu anda çok severek kullandığım mumluğu da aşağıdaki sizinle de paylaşmak istedim.













   Biz birazda fotoğraf çekebilmek amacıyla dereboyunu takip ederek ara sokaklara ve arka mahallelere daldık. Bir kaç resim çektikten sonra Cinci hamamına geçtik ve bir yorgunluk kahvesi içtik.
Cinci Hamamı
   Cinci hamamı hem restaurant, hem cafe, hem de otel olarak tasarlanmış güzel ve eski Safranbolu mekanlarından. Fakat odalar kısmı yeni restore edilmekte ve odaların bulunduğu kısma gezmek için gelen misafirlerinde alınması sebebiyle biraz gürültülü olan odalar pek konforlu değil gibi geldi bana. Yalnız restorasyon işlemi tamamlandıktan sonra eğer odaların bulunduğu üst katlara gezmek için gelen misafirler alınmazsa keyifli bir konaklama mekanı olabilir.

   İyice akşamın çökmesiyle beraber yemek yemek istedik ve alkolde alabileceğimiz Kadıoğlu Şehzade Konağı 4'e gittik. Öğrendik ki Safranbolu'da en çok Kadıoğlu Şehzade konakları varmış. Hem konaklama, hem de yemek alanında hizmet veriyorlar. Yemekleri gayet lezzetli, porsiyonları da gayet büyük. Özellikle Safranlı Şehzade pilavını şiddetle tavsiye ederim. Güveçte yapılıyor, üzeri kaşar peyniri ile kapatılıyor ve enfes bir lezzeti var.
   Yemekten o kadar memnun kaldık ki, konaklamasının da aynı güzellikte olacağını düşünerek yer sorduk. Yemek yediğimiz konakta olmadığını, ama şehre daha yakın olan Kadıoğlu Şehzade Konağı 2'de konaklayabileceğimizi ilettiler. ben bir konak odasında bu kadar rahat edebileceğimi hiç tahmin etmezdim. İçerisinde duşu ve tuvaleti olması en büyük artılarından birisiydi. kalorifer tesisatı döşedikleri için odanın içi gayet sıcak ve konforluydu. Sabah kahvaltısı da gayet keyifliydi. İyi ki burada kalmışız diyerek gayet memnun şekilde otelimiz olan konağımızdan ayrıldık.
   Konağın çok yakınında olan ve yürüyerek gidebileceğimiz Eski Hükümet Konağı'na gittik. Hükümet konağının içerisinde ufak bir teknoloji odası var. En eskilerden gelen bilgisayarlar, CD çalarlar, laptoplar var. İlginizi çekeceğine eminim. Teknolojinin nereden, nereye geldiğine dair çok güzel görseller mevcut.

Bilgisayar Odası


  
  
Hükümet Konağı Merdivenleri
 Daha sonra konağın üst katına devam ediyorsunuz. Eskiden kullanılan şeklinin gösterildiği bir oda, eski kitapların sergilendiği bir oda, eski geleneklere ait bir oda ve Safranboluyu resimlerle anlatan bir oda var. Bu odalardan bir iki tanesi aynı oda olabilir. Şu anda sadece bilgileri vermeye çalıştığım için odaları karıştırıyor olabilirim. Mazur görün lütfen :)
Binbir Gece Masalları 1928 Basımlı
Kaymakam Odası
 

1920 Yılında Basılmış Yeni İlmi Hayvanat İsimli Kitap


 












   Üst ve orta katı gezdikten sonra konağın dışındna alt katına iniyorsunuz. Burada görselleri bulunan kundura ve demir ustalarının işlerini, eczane ve ünlü Safranbolu lokumlarının dükkanlarını görebilirsiniz.




   Aslında hükümet konağının yanında eski bir cezaevi bulunuyor. Fakat şu anda bu yapı restaurant olarak kullanılmakta. Eskiden her bölümünde cezaevi canlandırmaları bulunurken, şimdilerde sadece yemek masaları mevcut.
   Eski cezaevinin hemen yanında aynı alan içerisinde Safranbolu'nun en eski ve güzel yapılarından saat kulesi bulunmakta. Saat kulesini Safranbolu'lu olan Sadrazam İzzet Paşa yaptırmıştır. Kendisi saat kulesini yaptırmadan önce Safranbolu halkına "hepinizin evine ve cebinize birer saat armağan edeceğim" demiştir. Safranbolu halkı bu kadar saatin nasıl geleceğini düşünürken, Sadrazam İzzet Paşa Safranbolu'ya bu saat kulesini yaptırmıştır. Bu şekilde bütün Safranbolu halkının saati duyması ve her çan sesinde saatin kaç olduğunu anlaması sağlanmıştır. Saat kulesini şu anda 49 yıldır bakımını ve tanıtımını yapan kundura ustası İsmail amca korumaktadır. Saatin bütün işlemleriyle kendisi uğraşmakta ve gelen misafirlere saatin tarihçesini kendisi anlatmaktadır.
   İsmail amca aynı zamanda saati bakımının ve onarımının yapılmasını sağlamış ve kadrosuz olmasına rağmen her gün saat kulesine gelerek misafirlere saatle ilgili bilgi vermeyi kendisine görev edinmiştir. Kendisini dinlerken onun gibi insanların artık çok kalmadığını düşünmeden edemiyor insan. Mirasımıza bu denli sahip çıkan, bu kadar vefakar insanlar yok artık.
   Çıktıktan sonra yine eski Hükümet Konağı'nın bahçesinde bulunan saat kulelerinin maketlerini gezebilirsiniz. Maketler biraz yıpranmış durumdalar ve bir kaçına bakım yapılması gerekiyor. Ama yine de dünyanın her yerindeki saat kulelerinden örnekler var.
   Biz Hükümet Konağından ayrıldıktan sonra biraz daha şehrin içinde gezdik. Merkezdeki Zarif Tat mağazasından Safranlı lokumlarımızı aldık. Safranblı lokum hayatımda yediğim en güzel lokum. Kesinlikle tadılması gerektiğine inanıyorum. Daha sonra yine Safranbolu'nun her yerinde bulunan mağazalardan birinden safran kolonyalarımızı da aldıktan sonra benim çok istediğim Havuzlu Asmazlar Konağı'na doğru yola çıktık. Safranbolu'ya gelmeden önce yaptığım araştırmalarda Konağa çok fazla yer verildiğini ve gezmeden gitmeyin denildiğini okumuştum. Konak aynı zamanda otel olarak ta hizmet vermekteymiş. Fakat büyük bir hüsranla karşılaştım. Çünkü Konak kapalıydı. Turing firmasına devredilen koca konağın neredeyse bütün çevresini gezdik ve bir kapı aradık. ama bütün kapılar kapalıydı ve kapıların önünde büyümüş yabani otlara baktığımız zaman anladık ki uzun zamandır kapalı konumda... Bu bilgiyi sizlerle de paylaşmak istedim ki gittiğiniz zaman oraya gitmek için, veya açık bir kapı aramak için vakit kaybetmeyin.
   Asmazlar konağındaki hüsrandan sonra Kristal Ters'a doğüru yola çıktık. Kristal Teras Safranbolu'dan yaklaşık 15 dakika uzaklıkta. Safranbolu'nun içerisinde gezerken turistik herhangi bir yerden hem Kristal Teras'ın, hem de gezmeye kesinlikle değecek olan Mencilis mağazasının broşürlerini alabilirsiniz. Almanızda fayda var çünkü gidiş rotaları karıştırılabilecek gibi. Bir yerden sonra GPS'te fayda etmiyor. Kristal Teras'ın hemen yanında çok eski olan bir de su kemeri bulunuyor. Eğer isterseniz gezebileceğiniz ve piknik yapabileceğiniz bir alan var. Yürüyüş alanı çok uzun ve çok merdivenli. Kendinizi sportif hissediyorsanız tavsiye edilir. Güzel bir manzara var :)
   Kristal Terastan ayrıldıktan sonra Mencilis mağarasına doğru gidebilirsiniz. Yine 15 Dakikalık biraz dolambaçlı bir yolu var. Ama yol üzerinde bir veya iki tane (Yanlış hatırlıyor olabilirim. :)) çok güzel manzarası olan kafeler mevcut. Keyifle kahvenizi burada içebilirsiniz.
   Mecilis Mağarasına vardığımız zaman ben çok şaşırmıştım. Daha önce hiç bu kadar uzun bir mağara gezmedim. Uzunluğu 2.725 Metre olan mağaraya girdiğiniz zaman farklı bir aleme gitmişsiniz gibi hissediyorsunuz. Mağaranın içi yaz kış aynı derece. Yanlış hatırlamıyorsam 15 derece olması lazım. İçeride ılık bir hava var. İyice içerilere doğru yürüdüğünüz zaman mağaranın havası sebebiyle terlemeye başlıyorsunuz bu sebeple mont ile gitmemenizi tavsiye ederim. Mağaranın içerisinde sarkıtlar çok güzel aydınlatılmış ve bazıları parlıyor. Simli gibi yani. Mağaradan çıktıktan sonra hemen çıkış kapısında buşunan ufak çay bahçesinde manzaraya karşı bir gazoz içmenizi tavsiye ederim. Şu anda ismini hatırlayamıyorum, ama Safranbolu'ya özel bir gazoz olduğunu ve tadının güzel olduğunu hatırlayabiliyorum :)
   Daha sonrasında da gönül rahatlığıyla evinize doğru yola çıkabilirsiniz :)








Sevgiyle kalın,
Merve...

 
 
 
 

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı