7 Ağustos 2012 Salı

Ramazan

   Şimdiki Ramazanlar eskisi gibi değil artık. Eskiden biz bırakın iftarı sahura bi tabur kişi olurduk hatırlıyorum. iki saat önceden kalkılır, görkemli sofralar kurulur, herkes pijamalarıyla masanın başına otururdu. Kimse kalkmayacağım, ben yemeyeceğim demezdi. Ne kadar güzel günlerdi. O zamanlarda oruç tutmak daha kolaydı sanırım. Bir de daha fazla saygı vardı insanlarda.
  İyi hatırlıyorum eskiden oruç tutmayanlar veya bi sebeple tutamayanlar sokaklarda asla bişey yemezlerdi. Ayıptı çünkü. Günah kısmını bilemem o başka bir boyut, ama ayıp kabul edilirdi. Kimse yemezdi, yiyenler de ayıplanırdı zaten. İftar sofraları çok güzel olurdu, her zaman kalabalıktı, her zaman bir curcuna vardı ve çok keyifliydi. Yemek yemeyi değil de o masada oturmayı beklerdik biz.
   Bir de tabii ki eskiden daha kolaydı. Günler kısaydı ve kışa denk gelirdi. Kış olması çok kolaylaştırıyordu işi. Bu sıcaklarda insanları da anlamak lazım. Hem gün çok uzun, hem de susuzluk insanın iflahını kesiyor.
   Her türlü, her şekilde eski Ramazanları özlüyorum işte. O kalabalığı özlüyorum şimdi tek başıma yaptığım iftarlarda. O paylaşmayı özlüyorum, şimdi herşeyin tek kişilik yaşandığı zamanlarda. O bağlılığı özlüyorum şimdi yakınlarınla bile ayda bir görüştüğün bu dünyada.
   Ne kadar basitleşti, ne kadar kişiselleşti her şey. Paylaşım kalmadı, o samimiyet kalmadı. Her şey yok oldu gitti. Ben ise bunu en iyi bu Ramazan aylarında anlıyorum. En çok ta o tek başıma kalktığım sahur zor geliyor.
   Neyse ne bazı şeyler iyice yok olmaya başladı. Tabii ki hatrı sayılır bir kısım da bunlar hala devam ediyordur. Ama genel olarak yok oluyor sanırım.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı